IKOLA TESLA (1856-1943)
Prag'daki tahsilini 1880'de bitirdikten sonra, Budapeşte'de lisans üstü yaparken, profesörüyle alternatif akımın özelliklerini tartıştı. Sonra bir Paris telefon şirketinde çalışmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda geniş ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştığı döner makineleri korumak için regüle edici kontrol cihazları icat etti.
İKİNCİ BÖLÜM
Bir kitap okudu hayatı değişti
Tesla, Karakterinin güçsüz ve zayıf olduğu, cesaretinin ve kararlılığının olmadığı, ölüm ve dinsel korkularının olduğu bir dönem yaşamıştır çocukluğunda. Batıl inançların etkisi altında olduğu bu döneminde hayaletlerden, cinlerden, v.s. korkmuştur. Sonradan, babasının kütüphanesinde yaptığı gizli okumalardan birinde eline geçen bir kitapla (Aoafi- The son of Aba(Aba'nın oğlu) - Macar yazar- Josika), hayatının rotası değişmiştir.
"Bu okuma, her nasılsa irademin hareketsiz güçlerini uyandırdı ve kendi kendimi kontrol (self-control) etme talimlerine başladım. Azmim önceleri Nisandaki karlar gibi eridi, ama kısa bir süre sonra güçsüzlüğümü keşfettim ve daha önce hiç bilmediğim bir memnunluk hissettim" .
Fizik departmanında çeşitli elektrik ve mekaniğe ait klasik bilimsel araçların maketleri bulunmaktadır. Bu maketlerin hocalar tarafından gösterildiği ve çalıştırıldığı zamanlar Tesla'nın en çok ilgisini çeken anlardır. Bu araçları seyrettikçe çok güçlü bir mucit olma isteği kaplar zihnini. Aynı zamanda matematiği de sevmektedir ve akıldan yaptığı çok hızlı hesaplamalarla Profesörlerinin takdirini kazanmıştır. Ancak eliyle bu yaptığı
hesaplamaları tahtaya yazmak ya da herhangi bir model çizmeyi başarabilmek Tesla için azapdan başka bir şey değildir ve bu işi düzgünce yapabilmesi için yıllarca uğraş verilmiştir.
Okulun ikinci senesinde Tesla'nın en büyük hedefi hava basıncıyla sağlanabilecek sürekli bir hareket yaratabilmektir. Küçüklüğünde içi boş saplardan vakumlayarak yaptığı oyuncak tüfekler zihnini hep meşgul etmiş ve vakumun gücünü kullanmak istemiştir. Bir süre düşüncelerinde karanlıkta dolaştıktan sonra bir model geliştirmiş ve hava basıncını kullanarak bir silindirin sürekli rotasyonunu sağlamıştır.
Bu sürekli hareket onu fazlasıyla sevindirmiş ve en çok istediği "uçuş makinası"nın gücünü bu şekilde sağlayabileceğini düşünmüştür. O güne kadar, şemsiyeyle bina tepelerinden atlayıp kötü bir biçimde düşerek sürdürdüğü, cesaret kırıcı bir çok hatırası vardır. Bu rotasyonu sağladıktan sonra eksiğinin sadece bu rotasyonla çırpacak kanatlar olduğu fikrine kapılır. Sonuç, vakumlu silindir tüpün içindeki hava basıncının ona dik açıyla etki eden dış hava basıncı yüzünden sızdırması ve kuvvetsiz rotasyona neden olmasıyla başarısız olmuştur.
Akıllara Durgunluk veren Tasarılar
Tesla bunu yapmıştır! Gratz'daki okulu bitince 1880 de Prag'a gider, babasının arzusunu gerçekleştirmek için üniversite eğitimini orada tamalayacaktır. Burada yaptığı çalışmalarda henüz amacına ulaşamıyacaktır ama bu doğrultuda bir ilerleme olarak komütatörü(elektrik akımının yönünü değiştirir) makineden ayırmayı başarır.
Telefon şirketindeki çalışmasına kaderin bir cilvesi olarak, teknik ressam olarak başlamıştır. Sonraları departmanın başındaki kişinin ilgisini çekmiş ve hesaplamalar, dizayn etme ve yeni makinaların yerleştirilmesinde karar verme yetkileriyle donatılmıştır. Telefon santrali çalışmaya başlayana kadar orada çalışmış ve o günün telefon teknolojisine, patentini hiç bir zaman üzerine almadığı ama onun tarafından icad edildiği bilinen araçlar yaparak katkıda bulunmuştur.
Daha sonraları çok acı çekmesine ve delilik olarak adlandırılabilecek araştırma ve açıklamalar yapmasına sebep olacak sinir bozukluklarına sürükleyecek bu tarz o zamanlarda ona sadece komik görünür. "Amerikalılar benle çok ilgiliydiler, özellikle de bilardo oynamadaki üstünlüğümle. Bu baylara bu konudaki icadımı anlattım ve baylardan biri bana hemen bir hisse senedi(borsa) şirketi kurmayı önerdi. Bu teklif bana son derece komik geldi ve ne demek istediği konusunda, bunun bir amerikan tarzı olması dışında çok küçük bir fikrim vardı" .
Tesla bu dönemde bir Almanya bir Fransa arasında gidip gelmeye başlar. Güç ünitelerinin onarımı için çalışmaktadır. 1883 yılında bir görev için gittiği Strazburg'da, saatlerce çalışmanın sonunda, fırça ve komütatör kullanmaksızın ilk endüksiyon motorunu yapmayı başarır. Strazburg'daki işini başarılı bir biçimde bitirdikten ve şirketinin önemli miktarlarda para kaybetmesini önledikten sonra Paris'e geri döner. Edison'un arkadaşının ısrarıyla bundan sonraki çalışmalarını yürütmesi için "büyük umutların ülkesi" Amerikaya hareket eder. Hiç bir zaman para konularında başarılı olmayacak olan Tesla'nın New York'a vardığında cebinde yalnızca 4 senti vardır.
Edison'la tanışmasının hayatında unutulmaz bir an olduğunu söyler. Bilimsel bir eğitim görmemiş ve Çocukluğunu bazı avantajlardan yoksun olarak geçirmiş bu harika adam onu hayrete düşürmüştür. Bu durumda olduğu halde çok şey başarmış biridir.
Kendisi, bir düzine dil üstüne çalışmış, sanat ve edebiyat dünyasına dalmış, ve en iyi yıllarını kütüphanelerde, Newton'un prensiplerinden Paul de Kock'un romanlarına kadar, eline geçen hertürden kitabı okuyarak geçirmiş ve Edison'la tanıştığında da, bu adamın karşısında bütün bu yılları boşuna yaşamış olduğunu hissetmiştir. Daha sonra yavaş yavaş bu düşüncelerinden sıyrılmış aynı zamanda da yine bu dönemde yaptığı başarılı çalışmala sebebiyle Edison'un güvenini kazanmıştır.
İndükleme tipini(induction type), kusursuz sinüs dalgaları oluşturabilmekten uzak olduğu için reddeder. Sinüs dalgalarının rezonans için çok önemli olduğunu söyler. Nihayetinde, çalışmalarının sonucunda, farklı bir amaçla icad edilmiş de olsa, 1891 yılında bugün radyo, televizyon ve bilgisayar teknolojisi başta olmak üzere birçok elektronik ekipmanda kullanılan Tesla Bobinini(Tesla Coil) keşfetmeyi başarır.
Tesla Bobini, radyo frekanslarında yüzbinlerce volta varılmasını sağlayan yüksek-frekans transformatörüydü. Elektrik akımı bu aletin tepesinde sıçramalara neden oluyor ve mavi kıvılcımlar çıkartıyordu. Bu elektrik deşarjlarının bir alıcı tarafından kablosuz olarak alınabilmesi elektrik enerjinin kablosuz transferini sağlamış olacaktı. 1891 yılında Tesla'nın laboratuvarında yaptığı küçük makineler sadece 10-15 cm lik sıçramalar(deşarjlar) meydana getirebiliyordu. 1900 yılında yaptığı daha büyük olanlarda ise 100 lerce metrelik
sıçramalar elde etmeyi başarmıştı. Söylendiğine göre, yüksek frekanslardaki elektrik akımları vücuda zarar vermeden derinin üzerinde dolaşabidiği için Tesla'da bu kıvılcımları parmaklarından alıp vücudunda dolaştırabilirmiş.
Tesla Bobini, onun için yepyeni bir başlangıç demekti. Bütün yaşamı boyunca düşündüğü doğal enerjinin insanlık yararına kullanılması açısından çok önemli bir adım olmuştu. Bu alet sayesinde elektirğin çok yüksek frekanslarda kablosuz olarak transferinin mümkün olacağını düşünüyordu. Ve kuracağı merkezlerle küçük bir kaynaktan yükselterek elde ettiği elektrik enerjisini (milyonlarca volt) kablosuz olarak dünyanın istediği yerindeki alıcılara ulaştırabilecekti.
X-ışınları ve Röntgen cihazı
Kablosuz yanan ampuller ve Faraday'ın koltuğu
New York'daki laboratuvarına döndükten sonra tekrardan çalışmalarına başlar, 1895 de laboratuvarının şüpheli bir şekilde yanması bir süreliğine de olsa çalışmalarına ara ermesine neden olur. 1899 yılında ise kendisine ücretsiz enerjinin teklif edildiği Colarado'ya gider.
Bir çok kişinin çağında yaşayamamış adam diye nitelendirilen büyük bilim adamı. Lütfen hepsini okuyun ve bu insanı sizde tanıyın. 700 ün üzerinde patentli icatları bulunan, Hayatı Patent alarak geçmiş, patent bürosunun başvuruya itiraz edecek bir düşünce bulamadığı,hiç bi projesini kağıda dökmeyen, herşeyi zihninden yapan, kendisine verilen Nobel Ödülünü Kabul Etmeyen, Radyoyu, X-ışınlarını, hepinizin bildiği 220 voltu bulan, Dünyanın çevresine bir halka geçirip ulaşımda dünyanın dönme hızından yaralanmayı düşünen ve bunun gibi bir çok fikirle bu kadarda olmaz dedirten, oldukça ilginç yönleriyle Nikola Tesla'nın hayat hikayesi. |
Nikola
Tesla, şimdiki Yugoslavya'da, Smiljana köyünde, 9 Temmuz 1856'da doğdu.
Bir hiçken, bilim dünyasının en üst noktasına yükseldi . Babası
Papazdı. Hiçbir zaman okuyup yazamamasına rağmen, annesi halk arasında
pratik ev aletleri mucidi olarak bilinirdi. Ona göre Tesla, yaratıcı,
dahî olmaya adaydı.
Papaz olması için babasının zorlamasına karşı çıkarak, genç Tesla, mühendislik mesleğinde ısrar etti. Annesi de onu destekledi.
Fizik ve Matematikte bilgisini arttırırken Graz'daki Politeknik okuluna girdi ve Prag Üniversitesinde eğitimine devam etti. Yabancı teknik eserleri okuyabilmek için, orada, yabancı dil kursuna devam etti. Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri Almanca'ya ek olarak İngilizce, Fransızca ve İtalyanca'yı da öğrendi.
Fizik ve Matematikte bilgisini arttırırken Graz'daki Politeknik okuluna girdi ve Prag Üniversitesinde eğitimine devam etti. Yabancı teknik eserleri okuyabilmek için, orada, yabancı dil kursuna devam etti. Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri Almanca'ya ek olarak İngilizce, Fransızca ve İtalyanca'yı da öğrendi.
Prag'daki tahsilini 1880'de bitirdikten sonra, Budapeşte'de lisans üstü yaparken, profesörüyle alternatif akımın özelliklerini tartıştı. Sonra bir Paris telefon şirketinde çalışmaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda geniş ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştığı döner makineleri korumak için regüle edici kontrol cihazları icat etti.
O
günlerde genellikle doğru akım, ısıtmaya, aydınlatmaya, güç sağlamaya
ve iletmeye en uygun elektrik akımı olarak bilinirdi. Fakat doğru akım
direnç kayıpları o kadar büyüktü ki, her mil kare için bir güç
santralına gerek vardı. İlk akkor ampuller (110 Volt'ta), güç santralına
yakın olsalar bile parlak yanmıyorlar ve bir milden daha uzaklıktakiler
ise kaybolan güce bağlı olarak sönük yanıyorlardı.
1884'de
genç T e s l a, kafası fikirlerle dolu ve cebinde 4 sentle New York'da
gemiden ayrıldı. Tecrübesi onu doğru akım motorları ve dinamolardaki
komütatörün sonsuz sorunlar yaratan, gereksiz bir karışıklık olduğuna
inandırmıştı. Doğru akım üretecinin bir komütatörle dış devrede tamamen
aynı yöne akan dalga diziler şeklinde alternatif akım oluşturduğunu
gördü.
O zaman, motorda dönme hareketini sağlayacak bir doğru akım elde etmek için, yöntem tersine çevrilmeliydi.
Her
elektrik motorunun endüvi'si , motora alternatif akım beslemek için
döndüğü anda manyetik kutupların yönlerini değiştiren, döner komutatöre
sahipti.
|
T
e s l a ' ya göre bu doğru akım, saçmalığın daniskasıydı. Hem jeneratör
(üreteç) hem de motordaki komütatörü ortadan kaldırmak ve alternatif
akımı tüm sistemde kullanmak akla uygun gelmekteydi. Fakat hiç kimse
alternatif akımda çalışabilen bir motoru oluşturmamıştı ve T e s l a bu
sorunu çok düşündü.
1882
Şubatında, Budapeşte'nin bir parkında Szigetti adında bir sınıf
arkadaşı ile gezinirken aniden haykırdı. "Buldum!" Tüm elektrik
endüstrisinde devrim yapacak olan "Dönen manyetik alan"ı bulmuştu. Dönen
elemana bağlantı gereği olmayacaktı. Komütatör yoktu artık.
Sonradan tüm alternatif akım elektrik sistemlerini tasarladı.
Alternatörler,
elektrik enerjisinin ekonomik iletimi ve dağıtımı için gerilim
yükseltici ve alçaltıcı transformatörler ve mekanik güç sağlamak için
alternatif akım motorları...
Dünyanın
her tarafında harcanıp giden su gücünün bolluğundan esinlenip, gerekli
olan yerlere enerji dağıtabilen hidroelektrik santralleriyle bu büyük
gücün elde edilmesini tasarladı. Budapeşte'de "Birgün Niyagara
Çağlayanını elektrik elde etmek için kullanacağım" diyerek dinleyenleri
şaşırttı.
|
T
e s l a ' nın aradığı fırsat ve şans kolayca eline geçmedi. O zamanlar
New York'ta Pearl caddesindeki ilk laboratuarında akkor lambası için
pazar aramakla meşgul olan Edison'a rastladığı zaman T e s l a, gençlik
heyecanıyla, kendisinin bulduğu alternatif akım sisteminin açıklamasını
yaptı. Bu düşünceyi derhal ve tamamen kestirip atan o büyük adam, "Sen
teori üzerinde vaktini harcıyorsun" dedi.
Bir
yıl boyunca, uzun boylu, zayıf Yugoslav, bu yabancı ülkede açlıktan
korunmak için mücadele etti. Gün geldi, çukur kazarak geçimini sağladı.
Fakat birlikte çalıştığı çukur kazıcı , Western Union'un ustası, yemek
saatlerinde T e s l a ' nın ilgilendiği yeni elektrik sistemlerinin
hayali tariflerini dinleyerek, bu konu üzerinde bir plan yaptı. T e s l a
' yı A.K.Brown adlı firmanın sahibiyle tanıştırdı.
T
e s l a ' nın parlak planlarıyla büyülenerek , Brown ve bir ortağı
büyük bir atılım yapmaya karar verdiler. Ortaya belirli bir miktar para
koydular ve Tesla Batı Broadway'de bir deney laboratuarı kurdu. Orada
Tesla jeneratör, transformatörler, iletim (transmisyon) hattı, motorlar
ve ışıklar gibi tasarladığı sistemlerin tümünün planlarını hazırladı.
Hatta iki ve üç fazlı sistemleri de tasarladı.
|
Cornell
Üniversitesinden Profesör W.A. Anthony yeni alternatif akım sistemini
sınadı ve derhal Tesla ' nın senkron motorunun en iyi doğru akım
motoruna eşit yeterlikte olduğunu açıkladı.
O
zaman Tesla bütün kısımlara sahip tek bir patent altında sistemini
tescil ettirmek istedi. Patent Bürosu her önemli fikir için ayrı bir
dilekçeyle başvurulmasında ısrar etti. Tesla, 1887'nin Kasım ve
Aralığında dilekçelerini verdi ve daha sonraki altı ayda yedi tane
A.B.D. patenti aldı.
1888
Nisan'ında çok fazlı sistemini de içeren dört ayrı patent için
başvurdu. Bunlar da hızla, bekletilmeden verildi. Yılın sonuna kadar 18
patent daha aldı. Bunları, çeşitli Avrupa patentleri izledi. Bu kadar
hızla dağıtılan bu patent çığının eşi görülmemişti.
Fakat
fikirler ilginçti. O kadar ki, bir çelişme ya da bir tahmin yoktu. Bu
yüzden patentler tek bir tartışma bile yapılmadan verildi.
Bu
sırada Tesla, New York'da AIEE (Şimdiki IEEE)'nin bir toplantısında çok
gösterişli konferans verip, tek ve çok fazlı alternatif akım
sistemlerinin gösterisini yaptı. Dünya mühendisleri, muazzam gelişmenin
kapısını açarak, telle yapılan elektrik enerjisi iletimindeki
sınırlamaların giderilmiş olduğunu gördüler.
Fakat,
kim, tümüyle daha iyi olan bu sistemi uygulayacaktı? Doğal olarak, bu
kuruluş, Edison-General Electric olmayacaktı. Aksi halde kendi
yatırımlarının eskimiş olduğunu kabul edeceklerdi.
İşte
tam o sırada George Westinghouse, Tesla'nın laboratuarlarına gitti ve T
e s l a ile tanıştı. Westinghouse, "Alternatif akım patentleri için bir
milyon Dolar nakit ve ayrıca satış payı vereceğim" diyerek teklifini
yaptı. Satış payı, beygir gücü başına 1 Dolar olmak üzere anlaştılar.
|
Ülke
çapındaki Westinghouse yatırımlarının başarısı, gelişen elektrik
endüstrisinde rakip durumunu korumak için General Electric,
Westinghouse'dan bir lisans almak zorunda kaldı.
1890'da,
uluslararası Niyagara komisyonu elektrik üretmek için, Niyagara
çağlayanının gücünü kullanmak amacıyla çalışmaya başladı.
Bilgin
Lord Kelvin, komisyonun başkanlığına atandı ve derhal doğru akım
sisteminin en iyi olacağına dair açıklamasını yaptı. Fakat güç, 26 mil
uzaklıktaki Buffalo'ya iletilecekti. Bu durumda alternatif akımın
gerekliliğini kabul etti.
Westinghouse,
on tane 5000 beygir gücündeki hidroelektrik jeneratörü için ve General
Electric ise iletim hattı için kontrat yaptılar. Bu sistem iletim hattı,
yükseltici ve alçaltıcı transformatörler T e s l a ' nın 2 faz
projesine uygundu.
Hareket eden parçaları azaltmak için, dıştan dönen alan ve içi sabit armatürlü, büyük alternatörler planlanmıştı.
O
zamana kadar bu büyüklükte bir proje yapılmadığı için, bu tarihi proje
heyecan yarattı. Dakikada 250 devir yapan, her biri 1775 Amper veren,
2250 Volt'luk on büyük alternatör, iki fazlı 25 Hz (Hertz)' de 50 000
Beygirgücü veya 37 000 kWatt'lık çıkış oluşturuyordu. Rotorların her
biri, 3 metre çapında, 4.5 metre uzunluğunda (düşey jeneratörlerde 4.5
metre yükseklik) ve 34 ton ağırlığındaydı.
|
Sabit parçaların her biri 50 ton ağırlığındaydı. Gerilim, iletim için 22 000 Volt'a çıkarıldı.
Sonradan
Telsiz denilen, radyo alanında T e s l a ' nın öncülüğü, Mors koduyla
yapılan haberleşmeden de ileri gitti. 1898'de New York şehrinin Madison
Parkı'nda (Madison Square Garden) telsiz ile uzaktan kontrole ait parlak
bir gösteri düzenledi. Birinci geleneksel Elektrik Fuarının geliştiği
yer ve genellikle Barnum-Bailey sirkinin çalıştığı büyük alanlın
ortasına büyük bir tank koydu ve suyla doldurdu. Bu küçük gölün üzerine,
yüzmesi için, 1 metre uzunluğunda anten direği olan bir tekne koydu.
Teknenin
içinde bir radyo alıcısı vardı. T e s l a, seyircilerin isteği
doğrultusunda ileri gitme, sağa veya sola dönme, durma, geri gitme,
ışıkları yakıp söndürme gibi çeşitli şeyleri uzaktan radyo kontrol
sayesinde yaptı. Unutulmaz gösteri tüm seyircileri hayran bıraktığı gibi
günlük gazetelerin ön sayfalarında yer aldı. Bu, uzaktan kontrol
yöntemlerini kullanarak Ay yüzeyine İnsan indireceğimizi, o gün kaç kişi
düşünebilirdi ki?
T
e s l a ' nın matematik dehası, Westinghouse ve General Electric'in
imalatını yaptığı alternatif akım cihazlarının, parçalarının yapımında
büyük bir yer sağladı. T e s l a, öğrencilik günlerinde karışık soruları
kagıt ve kalemsiz çözerdi. Öğretmeni onun hile yaptığından şüphe eder
ve O'na ayrı testler uygulardı. Genç Tesla, bütün logaritma cetvelini
ezberlemişti. Şimdi A.B.D.'de kullanılan, saniyede 60 Hz'lik frekans, T e
s l a ' nın mantık hesaplarından çıkarılmıştı. Çünkü, T e s l a bu
frekansın ticari açıdan en uygun olduğunu saptamıştı. Daha yüksek
frekanslarda alternatif akım motorları yetersiz olacaktı. Daha alçak
frekanslarda ise daha çok demir kullanmak gerekecekti. Işıklar da alçak
frekanslarda titreşecekti.
Niyagara
Çağlayanı'nın ana tesisi, ilk Westinghouse türbin jeneratörlerinin
kapasitelerine uyması için, 25 Hz'e göre planlanmıştı. Bunu izleyen
gelişmeler ile 60 Hz'e dönüşüm yapıldı. Günümüzde bu, Niyagara'dan elde
edilen enerji, 360 mil uzaklıktaki New York'a kadar iletilmektedir. Bir
zamanlar daha büyük uzaklıklar, Kuzeydoğu şebekesinden beslenmekteydi. T
e s l a, New York'a geldiği zaman, yeterli enerji iletimi için sınır 1
milden azdı.
T
e s l a , araştırmalarında, yüksek gerilim ve yüksek frekansın
bilinmeyen alanlarına daha çok yer verdi. Yüksek frekans cihazlarını
kullanırken, bir elini daima cebinde tutardı. Bütün laboratuar
asistanlarına bu ön tedbiri almalarında ısrar ederdi ve bu kural, bugüne
kadar daima gerilim bakımından tehlikeli cihaz etrafındaki uyanık
araştırıcılar tarafından da uygulanmaktadır.
O
zaman yararlanılmamış olmasına rağmen, T e s l a ' nın yüksek frekans
ve yüksek gerilim alanındaki keşifleri, modern elektroniğin yolunu açtı.
Biricik
yüksek frekans transformatörü ile (Tesla Bobinleri- Tesla Coils) çıplak
elinde tuttuğu gazlı tüpü yakacak şekilde vücudundan, zarar vermeden,
yüksek gerilimli akım geçiriyordu.
|
O günlerde T e s l a, aslında neon tüpünün ve flüoresan tüpünün aydınlatmasını gösteriyordu.
Bazen,
frekans aralığının alt ve üst kısımlarında yaptığı denemeler, T e s l a
' yı keşfedilmemiş bölgelere yöneltti. Mekanik ve fiziksel
titreşimlerle çalışırken, Houston Caddesindeki yeni laboratuarının
etrafında hakiki bir depreme neden oldu. Binanın doğal rezonans
frekansına yaklaşan, T e s l a ' nın mekanik osilatörü, eski binayı
sarsarak tehdit etti. Bir blok ileride, polis karakolundaki eşyalar
esrarengiz bir şekilde dans etmeye başladı. Böylece, T e s l a,
rezonans, vibrasyon ve "doğal periyot" a ait matematiksel teorileri
ispatladı.
Yüksek
gerilim ve yüksek frekanslı elektrik iletimi konusundaki araştırmalar, T
e s l a ' yı Colorado Springs yakınlarındaki bir dağın üzerine dünyanın
en güçlü radyo vericisini kurup çalıştırmaya yöneltti. 60 metrelik
direğin etrafında , 22.5 metre çapında, hava çekirdekli transformatörü
yaptı. İç kısımdaki sekonder 100 sarımlı ve 3 metre çapındaydı.
Üreticisi, istasyondan birkaç mil uzaklıkta bulunan enerjiyi
kullanırken, T
e s l a ilk insan yapımı şimşeği oluşturdu. Bir direğin tepesindeki 1
metre çaplı bakır küreden, 30 metre uzunluğunda, kulakları sağır eden
şimşekler çaktı. Ufka kadar gök gürültüsü işitildi. 100 milyon Volt
değerinde gerilim kullanılıyordu. Yarım asırlık bir süre içerisinde
giderilemeyen bir hayret yarattı.
İlk
denemesinde, vericideki güç jeneratörünü yaktı. Fakat tamir ederek 26
mil uzağa, gücü telsiz ile iletebilinceye dek deneylerine devam etti. O
uzaklıkta, toplam 10 kWatt'lık 200 tane akkor ampulü yakmayı başardı.
Daha sonra, kendi patentleriyle meşhur olan Fritz Lowenst'ın, Tesl a '
nın yardımcısı iken bu gösterişli başarıya şahit oldu.
1899'da
alternatif akım patentleri için Westinghouse'dan aldığı paranın sonunu
harcadı. Albay John Jacob Astor, O'nu mali yönden kurtarmaya geldi ve
Colorado Springs'deki denemeleri için 30 000 Dolar sağladı. Sonra bu
para da bitti ve T e s l a New York'a geri döndü.
T
e s l a, New York'taki Century dergisinin sahibi, arkadaşı Robert
Underwood Johnson aracılığıyla, Colorado Springs'deki başarılarını
anlatan önemli hikayesini yazarak geçimini sağladı. Fakat Tesla'nın
yazdığı hikaye, Felsefe ve "insanlığın mekaniksel gelişimi" konusuna
giren bir konuşma oldu. Çok yüksek edebi kalitesine rağmen, eser,
Colorado Springs'deki güçlü vericiden çok az sözediyordu.
Sonunda
makale "insanlığın artan enerji sorunu" başlığı altında basıldı.
Basında yayınlandığı zaman heyecan yarattı. Derinden etkilenen
okuyuculardan biri, John Pierpont Morgan'dı. Bu kişi, doğru akım
günlerinin başında ve daha sonraları da Niyagara Çağlayanı projesinde
General Electric firmasını paraca desteklemişti.
Morgan,
gösterişli başarıları ve şahsiyeti dolayısıyla, Nikola Tesla ' nını
hayranı olmuştu. T e s l a, kısa zamanda Morgan'ın sürekli misafiri
oldu. Kusursuz giyinişli, birkaç dilde yaptuğı kültürlü konuşması ve
medeni davranışıyla gösterişli centilmen Tesla, New York sosyetesinin
gözdesi oldu. Genellikle tanınmış aileler O'nu kızları için "iyi bir av"
olarak saydılar, fakat Tesla hayatında aşk hikayelerine yer olmadığına
ısrar etti. Çünkü onlar, O'nun araştırmalarına engel olacaklardı.
Tarihçiler,
T e s l a ' nın daha sonraki büyük projesini, Morgan'ın paraca
desteklenmesine neyin yönelttiği konusunda çelişkilere düşerler.
Bazıları, O'nun aslında telsizle güç iletimiyle ilgili olduğuna
inanırlar. Diğerleri, daha sonraki gelişmelerin ışığında, Morgan'ın
ilgili olduğu elektrik endüstrisindeki yatırımlarını korumak için, T e s
l a 'yı ve başarılarını kontrol altına almak olduğunu söylerler. Bu
nedenle, T e s l a 'nın tekrar çaresiz kaldığını anlayarak, telsizle
elektrik gücü iletimini garantilemeye razı oldu.
1904'de
T e s l a "Elektrik Dünyası ve Mühendisliği" dergisine verdiği
beyanatta "Yapmış olduğum işin büyük bir kısmı için Bay J. Pierpont
Morgan'a çok şey borçluyum." demişti. Bu birlikten, Long Island'daki
ilginç "Dünya çapındaki telsiz" kulesi filizlendi.
Long
Island'ın tepelik bölümünde, Wardenclyffe yakınında yavaş yavaş
yükselen garip yapı bütün seyredenlerin ilgisini çekerdi. Tek parça
olması dışında, büyük bir mantara benzeyen yapı, yerdeki kısmı geniş ve
62 metre yukarısındaki tepe noktasına doğru daralan, kafes şeklinde bir
iskelete sahipti.
Tepede
30 metre çapında bir yarım küreyle örtülüydü. İskelet, bronzdan kalın
civata ve bakır lamalarla birbirine bağlanmış, sağlam ağaç kolonlardan
yapılmıştı. Yarım küresel tepe, üstten yüzeysel olarak bakır bir elekle
kaplıydı. Tüm yapıda demir metali yoktu.
Ünlü
mimar Standford White, konuyla o kadar ilgilendi ki, en iyi yardımcısı
W. D. Crow'u görevlendirerek proje işini ücretsiz yaptı.
34'üncü
caddedeki eski Waldorf-Astoria otelinde oturan T e s l a, hergün,
taksiyle, çarklı araba vapuruna binerek Long Island şehrine giderek ,
oradan da Long Island demiryoluyla Shoreham'e aktarma yaparak inşaata
gidiyordu.
|
Proje kontrolünün aksamaması için, trenin yemek servisi O'nun için özel yemek hazırlıyordu.
Büyük
kulenin yakınında, 30 metre karelik tuğla bina tamamlandığı zaman, T e s
l a Houston caddesindeki laboratuarını binaya taşımaya başladı. Bu
sırada radyo frekans jeneratörleri ve onları çalıştıran motorların
yapımında üzücü bazı gecikmelerle karşılaşıldı. Birkaç camcı, planları
hazır olan özel tüpleri şekillendirmeye çalışıyorlardı.
Bu
sırada T e s l a (1904), Mors Koduyla sınırlı olan büyük endüstrinin
geleceğine ait, uzak görüşünü açıklayan kuramsal broşürünü yayınladı. Bu
broşür, Tesla 'nın kahin olduğuna herkesi inandırdı. "Dünya çapında
telsiz sistemi"nde, çeşitli olanakları sağlayacak olan özellikler
açıklanıyordu. Broşürde, Telgraf, Telefon, haber yayını, Borsa
görüşmeleri, Deniz-Hava trafiğine yardım, Eğlence ve Müzik yayını, saat
ayarı, Resimli Telgraf, Telefoto ve Teleks hizmetleri ile, Tesla 'nın
sonradan oluşumunu gördüğü Radyo sitesi anlatılıyordu.
1904
Mart'ı, Elektrik Dünyası ve Mühendisliği Dergisinde, T e s l a, Kanada
Niyagara Enerji firmasının telsiz enerji iletimi sistemini uygulamasını
istediğini ve bunun için 10 milyon Volt'luk gerilimde 10.000 beygirgücü
dağıtabilecek bir sistem kullanmayı istediğini açıkladı.
Niyagara
Projesi asla gerçekleşmedi. Fakat, gösterişli Long Island'ın kaderine
etki yaptı. Aydınlığa çıkmayan nedenlerle, J. P Morgan düşüncesini
değiştirdi ve Tesla 'nın para kaynağı aniden kurudu. Başlangıçta Tesla,
Morgan'ın hemen hemen bitmek üzere olan işin tamamlanmasını
sağlamayacağına inanmak istemedi, ama Morgan karalıydı. Morgan'ın
çekilme nedeni asla öğrenilemedi.
Birinci
Dünya Savaşı sırasında ulusal savunma adına çok saçma saygısızlıklar
öne sürüldü. Garip bir nedene göre Long Island, Wardenclyffe'deki
Tesla'nın şanlı kulesinin, A.B.D.'nin emniyetini tehlikeye soktuğuna ve
tahrip edilmesi gerektiğine karar verildi.
Kablo
bağlanarak yüksek yapıyı öne çekip, dengesini bozmak için yapılan boş
teşebbüslerden sonra, en sonunda temeli dinamitlenerek devrildi. O zaman
bile, kule çökerken parçalanmadı. Zedelenmeksizin yana yattı ve en
sonunda parça parça söküldü.
1890'da
T e s l a yüksek frekans Alternatif Akım üreteçlerini yapmıştı. 184
kutuplu olan bir tanesi 10 kilo Hertz'lik çıkış veriyordu. Daha sonra,
20 kilo Hertz'e kadar yüksek frekansları elde etti. Ancak on yıl kadar
sonra 50 kilo Watt çıkışlı radyo frekans üretecini Reginald Fessenden'
geliştirdi. Bu makine, General Electric tarafından 200 kilo Watt'a
çıkarıldı ve Fessenden'in ilk alternatörlerini kuran, çalışmasını
kontrol eden adamın adı verilerek, Alexanderson alternatörü satışa
çıkarıldı.
Hemen
hemen dünya kablolarının çoğunu elinde tutan İngiliz işadamlarının, bu
makineye ait patentleri elde etmek üzere olduklarını görünce, A.B.D.
Donanmasının acele çağrısıyla "Radio Corporation of America , (RCA)"
şirketi kuruldu. Yeni firmanın 1919'da kurulmasıyla, Marconi Wireless
Telegraph Co. of America firmasının güçlü fakat yetersiz, Marconi
kıvılcımlı vericileri, çok başarılı olan Radyo Frekans alternatörleri
ile yer değiştirdiler.
Birincisi
N.J.New Brunswick'te kuruldu. 200 kilo Watt'da ve 21,8 kilo Hertz
frekanslı titreşim oluşturdu ve ticari işte kullanıldı. Bu ilk, sürekli,
güvenilir Atlantik aşırı Radyo servisi idi. Bu alternatörler, Tesla'nın
kulesinin yerine, Radyo merkezinin tüm güçlerini sağladı. Böylece
Nikola Tesla'nın Dünya çapında telsiz hayali, 30 yıl sonra, icat ettiği
vericinin kullanılmasıyla gerçekleştirildi.
|
T
e s l a, birçok alanlarda yaratıcı araştırmalara devam etti. 1917'de
uzaktaki cisimlerin üzerine kısa dalga darbeleri gönderip, yansıyan kısa
dalga darbelerinin bir flüoresan ekran üzerinde toplanmasıyla
izlenebileceklerini açıkladı. Eğer bu radar değilse, neydi? Diğer bilim
adamlarının varlıklarını keşfetmelerinden 20 yıl önce, kozmik ışınları
açıkladı. 1929'a kadar çeşitli zamanlarda, buhar ve gaz için "kepçesiz"
yüksek hızlı türbinler üzerinde çalıştı. Kolay öfkelenen Tesla ile,
Edison Waterside Enerji Tesisi ve Allis Charmes Fabrikasındaki
araştırmalarında O'nunla çalışan bazı mühendis ve yardımcıları arasında
ortaya çıkan sürtüşme, aleyhine oldu. Bugün, düz rotorlu Tesla
türbinlerinin sonucu hakkında hiçbir bilgimiz yoktur.
Yıllar
geçtikçe, O'ndan, gittikçe daha az haber alınmaya başladı. Bazen
gazeteci ve biyografi yazarları O'nu arayıp röportaj yapmak
istiyorlardı. Gittikçe garipleşti, gerçeklerden uzaklaştı, aldatıcı
hayalciliğe yöneldi. Not alma alışkanlığı edinmemişti. Her zaman tüm
araştırma ve deneylerine ait tüm bilgiyi aklında tutabildiğini iddia ve
ispat etti. 150 yıl yaşamaya kararlı olduğunu ve 100 yaşının üstüne
eriştiği zaman, araştırma ve deneyleri sırasında topladığı bütün bilgiyi
etraflıca anlatarak, anılarını yazacağını söyledi. İkinci Dünya Savaşı
sırasında öldüğü zaman, kasasına askeri yöneticiler el koydular ve
kayıtların cinsine ait herhangi bir şey duyulmadı.
T
e s l a 'nın kendine özgü bir tutarsızlık da, iki şeref ünvanı
verildiği zaman ortaya çıktı. Birini reddetti. 1912'de Nikola T e s l a
ve Thomas A. Edison'un 40,000 $ 'lık Nobel Ödülü'nü paylaşmaya
seçildikleri açıklandı. T e s l a, bu ödülü de reddetti. Her nasılsa,
Edison'u sevenler tarafından kurulan AIEE Edison madalyasını 1917'de T e
s l a 'ya layık görüldüğünde, bunu kabul etmeye yanaşabildi.
T
e s l a 'nın doğal davranışı Aristokrat gibiydi. Zamanın geçişi ile ve
kaynaklarının tükenmesiyle, asil bir fakirliğin içine gömüldü. En iyi
otellerde yaşamaya devam ederken, kredisi tükenecek ve başka yerler
arayacaktı. En sonunda New York'a taşınarak sorunlarını çözümledi.
Kendilerine
milyonlar kazandırdığı bazı kuruluşlar, yaşlanan dahiye bakmaları
konusunda yeni otel idaresiyle anlaştılar. Bir gün bir tren istasyonunda
kendisini gören bir dostu, karışıklığın ortasında O'nun yalnızlığını
bozarak, "iyi akşamlar, Dr. Tesla. Tireni mi bekliyorsunuz?" demiş. Onun
yumuşak ifadeli cevabı unutulmazdı "Hayır, buraya düşünmeye geldim."
T
e s l a yemeğe başlamadan önce, tüm gümüş, porselen ve cam eşyanın ayrı
ayrı peçetelerle silinmesinde ısrar ederdi. Sağlık konusundaki bu
görüşüne karşılık, hizmetçi, Tesla'nın odasını bir "Cehennemi
karışıklık" olarak tarif ederdi.
|
Şikayet
ettikleri T e s l a 'nın düzensizliği değil, güvercinlerdi. Onları
parka gidip yemleyemediği zaman, içeri girip çıkabilmeleri amacıyla
pencereyi açık bırakır ve onları odanın içinde beslerdi.
Dünyadaki
herhangi bir kimseyle ücretsiz olarak konuşabilmesi için, yatağının
yanı başındaki altın kaplamalı telefon, en sevdiği gri benekli beyaz
güvercinin tüneği idi. "O öldüğü zaman ben de öleceğim" derdi Tesla.
1943 Ocak ayında, bir gün en sevdiği güvercin O'nu son kez ziyaret etti.
Tesla bitkin ve üzgün olarak "O ölüyor. Gözlerinin ışığından mesaj aldım" diye inledi.
Uzun
zamandır T e s l a 'nın kapısının kulpunda asılı duran "Rahatsız
Etmeyin" levhasını gören bir hizmetçi, durumu araştırmak ve anlamak için
anahtarını kilide sokup içeri girdi. Hizmetçi, mırıldanan güvercinleri
yemledi ve onları yumuşak hareketlerle dışarı kovup pencereyi kilitledi.
T e s l a 'nın sözünü ettiği o beyaz güvercin diğerlerinin arasında yoktu.
kaynak:Bilimsel Bilgi.Net
Tesla'nın kendine has mucidliği ve deneysiz icad yolu
Bir
kimse henüz ham olan tasarısıyla bir araç oluşturmaya kalkarsa,
kaçınılmazlıkla zihni aracın detaylarının düşünülmesiyle işgal
edilecektir. Bu kimsenin, aracın geliştirilmesi ve yeniden yapılması
sürecinde konsantrasyonu azalacak ve temel ilkeleri görme gücünü
kaybedebilecektir. Belki sonuç sağlanabilecektir ama herzaman kaliteden
feda edilerek".
İşte
Tesla, kendi çalışma mantığının tersi olarak nitelediği yukardaki
metodun verimsiz olduğunu bu sözlerle açıklamaktadır. Kendisi ise aklına
bir fikir geldiğinde onu öncelikle hayalinde oluşturmaya başlar. İnşa
sürecini zihninde değiştirir, geliştirmeleri akıldan yapar ve aracı
zihninde çalıştırır.
"Türbinimi
aklımda çalıştırmam ya da dükkanımda test etmem benim için kesinlikle
önemsizdir. Bir farklılık yoktur, ne olursa olsun sonuçları aynıdır. Bu
yolla aklıma gelen bir fikri eksiksiz ve çok hızlı bir şekilde,
hiçbirşeye dokunmadan geliştirebilirim".
Tesla,
mühendislikde, elektrik ve mekanikde,sonuçların olumlu olacağını
düşünmektedir. Ona göre hemen hemen hiç bir konu yoktur ki önceden
düşünülerek yapılamasın; elbette yeterli teorik ve pratik bilgi varsa.
Ham fikirlerin, genellikle yapıldığı gibi, pratiğe taşınmasını gereksiz
yere harcanan büyük bir enerji, para ve zaman kaybı olarak görür.
Tesla, küçüklüğünde yaşadığı ve sonradan da devam eden
felaketin(imgelerin hayalinde canlanması), esasında kendine bahşedilen
bir güçle telafi edildiğini düşünür. Bu güç, duyu organlarının
uyarmasıyla birlikte anında düşünebilme ve bu doğrultuda hızla hareket
edebilme kabiliyetidir.
"Bunun pratik sonucu, şimdiye kadar ancak kusurlu bir uygulaması bulunan teleautomatic (uzaktan kumada) bilimidir". Tesla, yıllarca kendini, kendinden kontrollü otomatların (self-controlled automata) planlanmasına adamış ve mekanizmaların sınırlı bir derecede de olsa akıl sahibiymiş gibi hareket edebilecek şekilde üretilebileceğine inanmıştır. 20. yy a henüz girilmediği bir dönemde, bunun endüstri ve ticarette bir devrim yaratacağını görebilmiştir.
"Bunun pratik sonucu, şimdiye kadar ancak kusurlu bir uygulaması bulunan teleautomatic (uzaktan kumada) bilimidir". Tesla, yıllarca kendini, kendinden kontrollü otomatların (self-controlled automata) planlanmasına adamış ve mekanizmaların sınırlı bir derecede de olsa akıl sahibiymiş gibi hareket edebilecek şekilde üretilebileceğine inanmıştır. 20. yy a henüz girilmediği bir dönemde, bunun endüstri ve ticarette bir devrim yaratacağını görebilmiştir.
Bir kitap okudu hayatı değişti
Tesla, Karakterinin güçsüz ve zayıf olduğu, cesaretinin ve kararlılığının olmadığı, ölüm ve dinsel korkularının olduğu bir dönem yaşamıştır çocukluğunda. Batıl inançların etkisi altında olduğu bu döneminde hayaletlerden, cinlerden, v.s. korkmuştur. Sonradan, babasının kütüphanesinde yaptığı gizli okumalardan birinde eline geçen bir kitapla (Aoafi- The son of Aba(Aba'nın oğlu) - Macar yazar- Josika), hayatının rotası değişmiştir.
"Bu okuma, her nasılsa irademin hareketsiz güçlerini uyandırdı ve kendi kendimi kontrol (self-control) etme talimlerine başladım. Azmim önceleri Nisandaki karlar gibi eridi, ama kısa bir süre sonra güçsüzlüğümü keşfettim ve daha önce hiç bilmediğim bir memnunluk hissettim" .
Lise Yılları ve hava basınçlı silindiri
Tesla 10 yaşında liseye başlar. Bu lise yeni ve araç gereçle iyi donatılmış bir lisedir.
Fizik departmanında çeşitli elektrik ve mekaniğe ait klasik bilimsel araçların maketleri bulunmaktadır. Bu maketlerin hocalar tarafından gösterildiği ve çalıştırıldığı zamanlar Tesla'nın en çok ilgisini çeken anlardır. Bu araçları seyrettikçe çok güçlü bir mucit olma isteği kaplar zihnini. Aynı zamanda matematiği de sevmektedir ve akıldan yaptığı çok hızlı hesaplamalarla Profesörlerinin takdirini kazanmıştır. Ancak eliyle bu yaptığı
hesaplamaları tahtaya yazmak ya da herhangi bir model çizmeyi başarabilmek Tesla için azapdan başka bir şey değildir ve bu işi düzgünce yapabilmesi için yıllarca uğraş verilmiştir.
Okulun ikinci senesinde Tesla'nın en büyük hedefi hava basıncıyla sağlanabilecek sürekli bir hareket yaratabilmektir. Küçüklüğünde içi boş saplardan vakumlayarak yaptığı oyuncak tüfekler zihnini hep meşgul etmiş ve vakumun gücünü kullanmak istemiştir. Bir süre düşüncelerinde karanlıkta dolaştıktan sonra bir model geliştirmiş ve hava basıncını kullanarak bir silindirin sürekli rotasyonunu sağlamıştır.
Bu sürekli hareket onu fazlasıyla sevindirmiş ve en çok istediği "uçuş makinası"nın gücünü bu şekilde sağlayabileceğini düşünmüştür. O güne kadar, şemsiyeyle bina tepelerinden atlayıp kötü bir biçimde düşerek sürdürdüğü, cesaret kırıcı bir çok hatırası vardır. Bu rotasyonu sağladıktan sonra eksiğinin sadece bu rotasyonla çırpacak kanatlar olduğu fikrine kapılır. Sonuç, vakumlu silindir tüpün içindeki hava basıncının ona dik açıyla etki eden dış hava basıncı yüzünden sızdırması ve kuvvetsiz rotasyona neden olmasıyla başarısız olmuştur.
Carlstadt'daki Lise yılları
Okul
hayatına, teyzelerinden birinin yaşadığı Hırvatistan'ın Carlstadt
şehrindeki yüksek lisede devam etmiştir. Orada kaldığı 3 yıl aradan
sonra okulu bitirmesiyle bir dönüm noktasına gelmiştir. Bugüne kadar
anne ve babası oğullarının bir rahip olacağından hiç şüphe
etmemektedirler. Fakat bu düşünce Tesla için büyük bir endişe
kaynağıdır. Çünkü okul yıllarında özellikle çok zeki olarak nitelediği
profesörünün etkisiyle elektriğe merak sarmış ve bu büyüleyici dünya
hakkında daha çok şey öğrenmeyi kafasına koymuştur.
Yol ayrımı
Okulu
bitip de eve döneceği sıralarda babası onu Gospic'deki salgın hastalık
sebebiyle ava çağırır. Av için gittiği şehirde kendisi de hastalığa
yakalanır ve 9 ay boyunca yataktan kımıldayamıyacak kadar kötü bir
hastalık geçirir. Kendisi, enerjisinin tamamıyle bittiğini ve ikinci ve
bu sefer galiba sonuncu defa ölümün
kapısına geldiğini düşünür. Babası onun moralini iyi tutmak için elinden geleni yapmaktadır. Ve yine oğluna moral vermek için odasına girdiği bir sırada Tesla babasına; "Belki" der "Eğer sen benim mühendislik eğitimi almama izin verirsen iyileşebilirim." "Sen dünyadaki en iyi teknik okula gideceksin," diye içtenlikle yanıtlar babası Tesla'yı. Zihninden ağır bir yükün kalkmasıyla kısa bir süre içinde ilaçlarında yardımıyla iyileşir. Herkes bu süreci şaşkınlıkla gözlemlemiştir.
kapısına geldiğini düşünür. Babası onun moralini iyi tutmak için elinden geleni yapmaktadır. Ve yine oğluna moral vermek için odasına girdiği bir sırada Tesla babasına; "Belki" der "Eğer sen benim mühendislik eğitimi almama izin verirsen iyileşebilirim." "Sen dünyadaki en iyi teknik okula gideceksin," diye içtenlikle yanıtlar babası Tesla'yı. Zihninden ağır bir yükün kalkmasıyla kısa bir süre içinde ilaçlarında yardımıyla iyileşir. Herkes bu süreci şaşkınlıkla gözlemlemiştir.
Babası
bu hastalığın ardından oğluna sağlıklı ve doğal bir ortamda dinlenmesi
ve ekzersiz yapması için ısrar etmiştir. Doğayla baş başa geçirdiği bu
dönemde Tesla gezintilerine bir çok kitap ve av takımlarıyla birlikte
çıkmış, Bu dönem onun hem zihnini hem de bedenini kuvvetlendirmiştir.
Gezintileri sırasında hayalinde birçok şey tasarlamıştır, fakat
tasarladıkları gibi, tasarıların dayandığı kurallar da bilgi
eksikliğinden dolayı hayali şeylerdir.
Bu
döneme rastlayan iki tane ilginç tasarısı var Tesla'nın. Biri, mektup
ve paketlerin denizaltına yerleştirilecek tüplerle su basıncı
kullanılarak iletilmesini sağlayacak olan projesi, çok daha hayali olan
diğeri ise, ekvatorun etrafına dünyaya bağlı olmadan kendiliğinden
hareket eden bir halkanın inşa edilmesi ve bu halkaya istenildiği zaman
dünyadan ulaşılarak, dünyanın kendi etrafında dönüşü sayesinde,
trenlerin hiçbirzaman ulaşamıyacağı saatte binlerce kilometre yol
alınabilmesinin sağlanması. Bunun komik bir düşünce olduğunu
otobiyografisinde Tesla da belirtir ama kendisinden daha kaçık ve komik
bir NewYork'lu profesörden bahseder. Bu bilimadamı da atmosferdeki
havayı çok sıcak olan bölgelerden ılıman olan bölgelere pompalamak
niyetindedir ve bu amaç uğruna devasa büyüklükte bir araç bile
yapılmıştır.
Büyük düş
Gratz'daki
okulda yapılan deneylerde ilk defa "Gramme Dinamo"yu görür. Bu dinamo
bir jenaratör gibi çalışmakta ve tersine çevrildiğinde de bir elektrik
motoru olmaktadır. Fakat çok fazla ses ve kıvılcım çıkaran verimsiz bir
motor. Bunun üzerine düşündüğünde, kendisinin bu motoru kıvılcımlar
çıkartmasına sebep olan
fırçaları kullanmadan yapabileceğini iddia eder. Profesörü dersde Tesla'yı şöyle yanıtlar. "Bay Tesla büyük şeyler başarabilir ama kesinlikle bunu yapamıyacaktır".
fırçaları kullanmadan yapabileceğini iddia eder. Profesörü dersde Tesla'yı şöyle yanıtlar. "Bay Tesla büyük şeyler başarabilir ama kesinlikle bunu yapamıyacaktır".
Tesla bunu yapmıştır! Gratz'daki okulu bitince 1880 de Prag'a gider, babasının arzusunu gerçekleştirmek için üniversite eğitimini orada tamalayacaktır. Burada yaptığı çalışmalarda henüz amacına ulaşamıyacaktır ama bu doğrultuda bir ilerleme olarak komütatörü(elektrik akımının yönünü değiştirir) makineden ayırmayı başarır.
Göethe'nin Faust'u ve döner manyetik alanın icadı
Hayatı
tekrardan kazanmıştır ve derinlerde, esasında bunun beynin kazandığı
ama henüz dışa ulaşmamış bir savaş olarak görür. Ve bir hafta sonu Şehir
Parkında arkadaşıyla yaptığı bir gezi sırasında Göethe'nin Faust'unu
ezberden okurken birden fikir aniden bir flaş gibi patlar beyninde. Bir
sopayla kuma diyagramı çizer ve arkadaşına, kendisine bir makina kadar
gerçek görünen çizimi göstererek, "bak motorumu görebiliyor musun" diye
sorar. Bu plan, AC (Alternatif akım) akımdan yararlanmayı sağlayacak ilk
adım olmuştur. Döner manyetik alanın prensiplerini belirlemiş ve
endüksiyon motorunu tasarlamıştır.
Telefon şirketindeki çalışmasına kaderin bir cilvesi olarak, teknik ressam olarak başlamıştır. Sonraları departmanın başındaki kişinin ilgisini çekmiş ve hesaplamalar, dizayn etme ve yeni makinaların yerleştirilmesinde karar verme yetkileriyle donatılmıştır. Telefon santrali çalışmaya başlayana kadar orada çalışmış ve o günün telefon teknolojisine, patentini hiç bir zaman üzerine almadığı ama onun tarafından icad edildiği bilinen araçlar yaparak katkıda bulunmuştur.
Edison'la tanışma ve büyük umutlar ülkesi "Amerika"
Nikola
Tesla, 1882 yılında bir arkadaşının önerisiyle Paris'e, Edison
şirketinin bürosuna çalışmaya gitmiştir. Burada Edison'un yakın arkadaşı
ve yardımcısı Mr. Batchellor ve bir kaç amerikalıyla daha tanışır.
Ancak tek tanıştığı amerikalılar değil "amerikan yaşam biçimi(american
way of life)" de olmuştur.
Daha sonraları çok acı çekmesine ve delilik olarak adlandırılabilecek araştırma ve açıklamalar yapmasına sebep olacak sinir bozukluklarına sürükleyecek bu tarz o zamanlarda ona sadece komik görünür. "Amerikalılar benle çok ilgiliydiler, özellikle de bilardo oynamadaki üstünlüğümle. Bu baylara bu konudaki icadımı anlattım ve baylardan biri bana hemen bir hisse senedi(borsa) şirketi kurmayı önerdi. Bu teklif bana son derece komik geldi ve ne demek istediği konusunda, bunun bir amerikan tarzı olması dışında çok küçük bir fikrim vardı" .
Tesla bu dönemde bir Almanya bir Fransa arasında gidip gelmeye başlar. Güç ünitelerinin onarımı için çalışmaktadır. 1883 yılında bir görev için gittiği Strazburg'da, saatlerce çalışmanın sonunda, fırça ve komütatör kullanmaksızın ilk endüksiyon motorunu yapmayı başarır. Strazburg'daki işini başarılı bir biçimde bitirdikten ve şirketinin önemli miktarlarda para kaybetmesini önledikten sonra Paris'e geri döner. Edison'un arkadaşının ısrarıyla bundan sonraki çalışmalarını yürütmesi için "büyük umutların ülkesi" Amerikaya hareket eder. Hiç bir zaman para konularında başarılı olmayacak olan Tesla'nın New York'a vardığında cebinde yalnızca 4 senti vardır.
Edison'la tanışmasının hayatında unutulmaz bir an olduğunu söyler. Bilimsel bir eğitim görmemiş ve Çocukluğunu bazı avantajlardan yoksun olarak geçirmiş bu harika adam onu hayrete düşürmüştür. Bu durumda olduğu halde çok şey başarmış biridir.
Kendisi, bir düzine dil üstüne çalışmış, sanat ve edebiyat dünyasına dalmış, ve en iyi yıllarını kütüphanelerde, Newton'un prensiplerinden Paul de Kock'un romanlarına kadar, eline geçen hertürden kitabı okuyarak geçirmiş ve Edison'la tanıştığında da, bu adamın karşısında bütün bu yılları boşuna yaşamış olduğunu hissetmiştir. Daha sonra yavaş yavaş bu düşüncelerinden sıyrılmış aynı zamanda da yine bu dönemde yaptığı başarılı çalışmala sebebiyle Edison'un güvenini kazanmıştır.
Yüksek Frekans çalışmaları ve Tesla Coil (Tesla Bobini)
Tesla
1889'un sonlarına doğru Pitsburg'dan New York'daki laboratuvarına döner
dönmez yüksek-frekans makineleriyle(high-frequency machines) ilgili
çalışmalarına kaldığı yerden devam eder. Bu keşfedilmemiş alandaki yapım
aşamasının problemleri çok yeni ve pek tuhaftır.
İndükleme tipini(induction type), kusursuz sinüs dalgaları oluşturabilmekten uzak olduğu için reddeder. Sinüs dalgalarının rezonans için çok önemli olduğunu söyler. Nihayetinde, çalışmalarının sonucunda, farklı bir amaçla icad edilmiş de olsa, 1891 yılında bugün radyo, televizyon ve bilgisayar teknolojisi başta olmak üzere birçok elektronik ekipmanda kullanılan Tesla Bobinini(Tesla Coil) keşfetmeyi başarır.
Tesla Bobini, radyo frekanslarında yüzbinlerce volta varılmasını sağlayan yüksek-frekans transformatörüydü. Elektrik akımı bu aletin tepesinde sıçramalara neden oluyor ve mavi kıvılcımlar çıkartıyordu. Bu elektrik deşarjlarının bir alıcı tarafından kablosuz olarak alınabilmesi elektrik enerjinin kablosuz transferini sağlamış olacaktı. 1891 yılında Tesla'nın laboratuvarında yaptığı küçük makineler sadece 10-15 cm lik sıçramalar(deşarjlar) meydana getirebiliyordu. 1900 yılında yaptığı daha büyük olanlarda ise 100 lerce metrelik
sıçramalar elde etmeyi başarmıştı. Söylendiğine göre, yüksek frekanslardaki elektrik akımları vücuda zarar vermeden derinin üzerinde dolaşabidiği için Tesla'da bu kıvılcımları parmaklarından alıp vücudunda dolaştırabilirmiş.
Tesla Bobini, onun için yepyeni bir başlangıç demekti. Bütün yaşamı boyunca düşündüğü doğal enerjinin insanlık yararına kullanılması açısından çok önemli bir adım olmuştu. Bu alet sayesinde elektirğin çok yüksek frekanslarda kablosuz olarak transferinin mümkün olacağını düşünüyordu. Ve kuracağı merkezlerle küçük bir kaynaktan yükselterek elde ettiği elektrik enerjisini (milyonlarca volt) kablosuz olarak dünyanın istediği yerindeki alıcılara ulaştırabilecekti.
Bunu
yapabilmek için en iyi iletken dediği yerküreyi kullanıyordu. Bu bizim
AC sisteminde evlerimizde kullandığımız topraklama gibi düşünülebilir;
yerküre esasında kendisine aktarılan elektriği kaybetmez ve topraklanan
akım gücünün yettiği yere kadar dalgalar halinde yayılır. Tesla, çok
kuvvetli elektrik akımlarını topraklıyordu ve bu akımı başka bir akımla
aynı yerden topraklayarak destekliyor ve dalgayı Kuvvetlendiriyordu.
Böylece saniyede 300.000 km hızda hareket eden (ışık hızıyla aynıdır)
elektrik dalgaları, dünyanın merkezinden geçerek diğer taraftan dünyanın
yüzeyine çarpıyor ve tam olarak aynı noktadan geri dönüyordu.
Salıncak
örneğinde olduğu gibi küçük küçük ama aynı kuvvette ittirmelerle
rezonans mantığına göre yükselen salıncak gibi elektrik dalgaları da her
geri gelişlerinde daha kuvvetli oluyor ve daha yükseğe
sıçrayabiliyorlardı (Bu metdod 1950 yılında Ay'ın ve 1970 yılında
Venüs'ün haritasının çıkarılması için de kullanılmıştır. Radar ışınları
aya ve venüse gönderilerek bu ışınların geri dönüş hızlarından dünyamıza
ne kadar uzakda oldukları belirlenmişti.)
X-ışınları ve Röntgen cihazı
Tesla'nın
bu aleti icat ettiği 1891 yılı onun aynı zamanda Amerikan
vatandaşlığına geçtiği tarihdir. Tesla'nın bu dönemdeki çalışmaları
değerlendirildiğinde başka bir gerçek daha ortaya çıkmıştır: 1895
yılındaki icadıyla X-ışınlarının mucidi olarak bilinen Wilhelm
Röntgen'den 3 yıl önce Tesla bu ışınlarla deneyler yapmış ve insan
vücudunun iç kısımlarına ait başarılı resimler elde etmiştir.
Kablosuz yanan ampuller ve Faraday'ın koltuğu
Tesla,
yine aynı dönemde yaptığı laboratuvar çalışmalarında elektrodsuz
vakumlanmış tüpleri odanın içinde oluşturduğu gerekli yoğunlukta
elektrik alanıyla kablosuz olarak yakmayı başarmıştı. Bu deneyin halk
önünde tekrarlanmasından sonra Tesla, dünyanın heryerinden çağrılar
almaya başlar. Bunlardan bir tanesini değerlendirir ve 1892 yılında
Londrada Elektrik Mühendisleri Enstitüsü'nde ders vermeye gider. Oradan
Paris'e geçmek üzereyken Sir James Dewar'ın karşı konulmaz bir ısrarla
Kraliyet Enstitüsü'nde de gösterisini tekrarlamasını ister. Burada Dewar
Tesla'yı bir koltuğa iterek eline bir bardak viski verir ve "şimdi"
der: "Faraday'ın sandalyesinde oturuyor ve onun içtiği viskiyi
yudumluyorsun".
New York'daki laboratuvarına döndükten sonra tekrardan çalışmalarına başlar, 1895 de laboratuvarının şüpheli bir şekilde yanması bir süreliğine de olsa çalışmalarına ara ermesine neden olur. 1899 yılında ise kendisine ücretsiz enerjinin teklif edildiği Colarado'ya gider.
Colarado günleri, toprakdan çarpılan insanlar ve insan yapımı şimşek Tesla, dev büyüklüğe sah (birileri çaldığı için burada yarım yamalak bitiyor konu idare edin :D)
0 yorum :
Yorum Gönder