Büyük Timur İmparatorluğu
Batı Türkistan’da başkenti Semerkand olan ve Timur tarafından kurulan
imparatorluk (1369-1504). Moğol İmparatorluğu'nun parçalanmasından sonra
Çağatay Hanlığı’nın egemen olduğu Maveraünnehir bölgesi karışıklıklar
içindeydi. Devletin gücü zayıflamış, bütün kentler ve yöreler Çağatay
emirlerinin ya da yerel boy beylerinin egemenliği altına girmişti.
Gençliği bu karışık dönemde geçen Timur, 1336’da Semerkand'ın
doğusundaki Keş'te (Yeşilşehir) doğdu. Gençliğinde, bir çarpışmada
yaralanarak topal kalması nedeniyle “Aksak Timur" yada "Timurleng" aile
adından dolayı da "Timur Gürgân" adıyla anılan Timur'un babası Barlas
boyunun beyi Turgay'dır. (ya da Turagay) Barlas boyu, önce Timur'un
babası ve amcası tarafından yönetildi. Çağatay hanı Tuğluk Timur'un
Maveraünnehir'e yürümesi üzerine boy başkanı ve Timur’un amcası Hacı
Barlas, Yeşilşehirden Herata çekildi. Timur ise bu çekilişe
katılmayarak, Tuğluk Timur'u karşıladı ve onun tarafından tümen
beyliğine getirildi; böylece kendi boyunun da başkanı oldu. Amcası ve
Celayir beyi ile mücadele ettiği sırada, adamlarının kendisini terk
etmesi nedeniyle, karısı Olcay Türkan Hatun'un Kabil dolayında bulunan
kardeşi Emir Hüseyin’in yanına gitti. Bu arada, Çağatay hanı Tuğluk
Timur, Maveraünnehir’i ele geçirdi, yönetimini oğlu İlyas Hoca’ya
bıraktı Timur'u ise Semerkand emirliğine getirdi. Moğolların yağmaya
girişmeleri üzerine başkaldıran Timur, Semerkandlıları da yanına çekmeye
girişince, Tuğluk Timur tarafından idama mahkum oldu. Bunun üzerine
Emir Hüseyin'le Maveraünnehir’den çekildi. Moğollarla Kandehar
dolaylarında yapılan bir çarpışmada ayağından ve kolundan yaralandı.
Daha sonra İlyas Hocayla Taşköprü çevresinde savaştıysa da sonuç alamadı
ve Yeşilşehir'e çekildi. Moğollar Semerkand’a kadar geldilerse de
gördükleri direniş karşısında Maveraünnehir’i terk etmek zorunda
kaldılar. Bu sırada, Olcay Türkan Hatun'un ölümü üzerine Timur’la bağını
koparan Emir Hüseyin, Semerkand'ın yönetimine el koydu. Timur’la
yaptığı mücadelede öldü. Timur 1369'da (bazı kaynaklarda 1370)
geleneklere göre ak keçe üstüne oturarak hükümdar oldu.
Kurultay tarafından kendisine "Kutbüddin” ve "Sahip-kıran" unvanları
verilen ve böylece bütün Türklerin emiri olan Timur, önce
Maveraünnehir'e egemen olarak, imparatorluğun temelini attı. Sonra kısa
zaman da Buhara ve Herat'ı aldı, Çağatayları Siriderya ırmağının
doğusuna sürdü. Altınordu hanı Urus Hanın, oğlunu öldürerek Timur'a
sığınan Toktamış'ı geri istemesi, Altınordu Devleti’yle bir savaşa yol
açtı. Timur, Urus Han’ı yenerek Toktamış'ı Gökordu hanı ilan etti.
Urus Han'ın ölümü üzerine de, Toktamış, Altmordu (Kıpçak) hanı oldu
(1378). Timur, Harezm ve Horasan'ı bütünüyle ele geçirdi (1381]. 1383'te
İran ve Afganistan’a sefer yaparak Sistan ve Kandehar’ı aldı, İrandaki
Muzafferileri kendisine bağladı; İsfahan, Şiraz, Hemedan ve Tebriz’i ele
geçirdi. Daha sonra Azerbaycan’a yöneldi. Bu arada Kafkaslar üzerinden
Timur’a saldıran Toktamış, yenilerek geri çekildi (1387).
Bu seferler sırasında Azerbaycan’dan sonra Doğu Anadolu’ya giren Timur,
bölgedeki Akkoyunluların kendisine bağlılıklarını bildirmelerinden
sonra, Karakoyunlularla mücadele etti, ama kesin bir başarı sağlayamadı.
Timur bu sırada Harezm’e saldıran Toktamış’a karşı sefer düzenleyerek
Altınordu topraklarını yakıp yıktı (1390), yeniden batıya yönelerek,
Doğu Anadolu ve Azerbaycan’daki Türkmen beyliklerinden, kendisine
bağlanmalarını istedi. Celayirli Sultan Ahmet’in elinden Bağdat'ı
alarak, Irak’a egemen oldu. Karakoyunlu topraklarına da girerek yakıp
yıktı. Celayirli Sultan Ahmet’le birlikte Timur’a karşı savaşan
Karakoyunlu Türkmen beyi Kara Yusuf, önce Memluklara, sonra Anadolu’ya
kaçıp Osmanlı padişahı Yıldırım Bayezid’e sığındı.
Bu sırada Anadolu Türk birliğini kurmaya çalışan Yıldırım Bayezid'den
kaçan Türk beyleri de Timur’a sığınmıştı. Bu olaylar Tiınur ile
Osmanlıların arasının bozulmasına yol açtı. Timur, Azerbaycan’a yeniden
saldıran Toktamış'ı bozguna uğrattıktan, Altınordu ülkesini yakıp
yıktıktan sonra Moskova’ya kadar yürüdü, kimi Kırım limanlarını ele
geçirdi (1396). Altınorduluların baskısından kurtulan Rus knezleri
bundan sonra güçlendiler.
Timur, Çağatay, Altınordu ve İlhanlı devletlerini ortadan kaldırarak
eski Moğol imparatorluğu topraklarının çoğunu elde ettikten sonra
1398-1399 yılları arasında Hint seferine çıktı. Afganistan üzerinden
Hindistan’a inerek Pencap, Keşmir, Lahor, Delhi ve Agra'ya kadar olan
bölgeleri alıp, Ganj ırmağına doğru ilerledi. Semerkand'a döndükten
sonra 1302’da beş yıl sürecek olan ikinci Anadolu seferine çıktı. İran
üzerinden Azerbaycan'a gelerek Tebriz ve Karabağ’da hazırlıklarını
tamamladı. Celayirli Sultan Ahmet ve Kara Yusuf’un kendisine teslim
edilmesi isteğini, Yıldırım Bayezid sert ve hakaret dolu bir mektupla
yanıtladı. Timur, önce kuzeydeki Gürcüleri egemenliği altına aldı, sonra
büyük bir kuvvetle Doğu Anadolu’ dan hareket edip Sivas’ı ele geçirdi
ve kentin muhafızlarını öldürttü (1400). Toroslar'ı aşarak Memlük
topraklarına girdi. Halep önlerindeki savaşta Memlük ordusunun yenilmesi
Timur'a Anadolu’nun kapılarım açtı. Memlüklerle yaptığı ikinci savaşı
da kazanan Timur, Şam’ı aldı ve bütün Memlük topraklarını ele geçirdi
(1401). Bu arada Yıldırım Bayezid'de Sivas ve Erzincan’ı aldıktan sonra
Bursa’ya dönmüştü. Timur'un Bağdat'ı alarak, çekilmesinden sonra Sultan
Ahmet, Osmanlılara sığındı. Bunun üzerine Bağdat’ı yeniden alan Timur,
1402 baharında, Sivas ve Kayseri üzerinden kuzeye yönelerek kendisini
izleyen Osmanlı ordusuyla Ankara yakınlarındaki Çubuk ovasında
karşılaştı (Ankara Savaşı]. Timur’un ordusu hem süvari hem de filleri
kullanması bakımından Osmanlı ordusundan üstündü. Yapılan meydan
savaşını kazanan Timur, Yıldırım Bayezid’i tutsak etti ve ordusuyla
Osmanlı başkenti Bursa’ya girdi. Kaçabilen şehzadeler ve kimi Osmanlı
kuvvetleriyse Rumeli’ye geçtiler. Yıldırım Bayezid bir süre tutsak
kaldıktan sonra öldü. Timur, Osmanlı topraklarını iki şehzade arasında
paylaştırdıktan, Anadolu Türk beylerine topraklarını geri verdikten
sonra Hıristiyanların elindeki İzmir'i de elde etti. Bu gelişmeden sonra
Memlük Sultanlığı da Timur'a bağlılığını bildirdi.
Osmanlıların da yenilmesi üzerine, Avrupa Hıristiyan dünyası korkuya
kapıldı. Bizans hemen bağlılığını bildirdi. Anadolu’da sekiz ay daha
kalan Timur, başkenti Semerkand’a döndü, 1405’te Çin seferi sırasında
Otrar’da öldü.
Timur'dan Sonra
Timur'un çabası ve yeteneğiyle oluşturduğu imparatorluğun birliği,
kendisinden sonra elli yıl kadar sürdü. Timur'un ölümünden sonra torunu
sultan Halil tahta geçti. Oysa Timur'un vasiyeti, Hindistan'da bulunan
öteki torunu Pir Mehmet’in tahta geçmesiydi. Halil. Semerkand'a yürüyen
Pir Mehmet’in ordusunu yendi ama o sırada Horasan’da bulunan Timur'un
oğlu Şahruh, Halil'i tahttan indirerek hükümdarlığı elde etti. Şahruh,
oğlu Uluğ Bey Mirza’yı Semerkand'a bırakarak başkenti Herat'a taşıdı
(1407), dağılmak üzere olan imparatorluğu, Anadolu ve Suriye dışında,
ölümüne kadar sürdürdü (1447).
Şahruh'un ölümünden sonra karışıklıklar çıktı, çünkü geniş imparatorluk
topraklarında merkezi bir yönetim kurulmamış, elde edilen her ülke
Timur soyundan prenslerin yönetimine bırakılmıştı. Uluğ Bey’in oğlu
tarafında öldürülmesi, Timur'un torunları arasında taht kavgalarına yol
açtı. Ebu Sait ile Hüseyin Baykara duruma egemen oldular. Ebu Sait,
Semerkand Herat kolunu birleştirdiyse de, Doğ Anadolu, Azerbaycan ve
İran'ı elde eden Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’a yenilerek öldürüldü
(1469) Timuroğulları Cengiz soyundan Muhanmet Şeybani tarafından
bölgeden kovuldular. Bu mücadeleler sırasında etkinlik gösteren Babür
Şah, bir başarı sağlayamayınca (1504) önce Afganistan’a, sonra da
Hindistan'a çekildi, orada Babür imparatorluğunu kurdu.
Timuroğulları döneminde, özellikle bilim, edebiyat ve mimarlık
alanlarında gelişme görüldü. Hüseyin Baykara ve Babür şiirle
uğraşıyorlardı. Uluğ Bey gökbilim alanında çalıştı, bu konuda bir
gözlemevi ve medrese kurdu. Guri Mir, Bibi Hatun ve Uluğbey Camileri de
bu dönemde yapıldı.
0 yorum :
Yorum Gönder