1.Bir insanın yaşamını belirli dönemlere ayırırken hangi ölçütleri kullanırız? Belirtiniz.
Bir
insanın yaşamını belirli dönemlere ayırırken -incelenmesi kolay olsun
diye- çocukluk dönemi, gençlik dönemi, olgunlaşma dönemi ve ihtiyarlık
dönemi şeklinde ayırabiliriz.
2-Türk
edebiyatı da tarih boyunca belli dönemlere ayrılmıştır. Sizce
edebiyatın belli dönemlere ayrılmasındaki ölçütler neler olabilir?
Tartışınız. Sonuçları yazınız.
a) Dil Anlayışı: Dil,
zaman içinde değişen, canlı bir varlıktır. Milletlerin gelişmesine,
sosyal ve kültürel yapısındaki değişmelere paralel olarak dili de
gelişir veya değişir. Türkler, Müslüman olmadan önce, Türkçede atlı
bozkır kültürünün ve göçebe hayatının unsurları hâkimdir. Müslüman
olduktan sonra dilimiz, İslâm medeniyetinin taşıyıcısı olan Arapça ve
Farsçadan etkilenmiştir. İslâm diniyle ilgili terimler ve deyimler
dilimize girmiştir. Bu dönemde yazı dili ile konuşma dili arasında
önemli farklılıklar görülmüştür. XIX. yüzyılın ortalarından itibaren
edebiyatfatihi Türk toplumu Batı medeniyetinin etkisi altına girmiştir.
Bu sefer Türkçeye Batı dillerinden kelimeler girmeye başlar. Dilimiz,
Batı kültürünü, ilim ve tekniğini, hayat tarzını yansıtan unsurlarla
dolar.
b) Dil Coğrafyası: Bir
dilin konuşulduğu alan da önemlidir. Buna "dil coğrafyası" denir.
Türkler, bilhassa XI. yüzyıldan itibaren dünyanın büyük bir bölümüne
yayılmış ve günümüze kadar irili ufaklı binlerce devlet kurmuştur.
Dolayısıyla Türkçe de geniş coğrafyalarda konuşulan bir dil olmuştur.
Bu da birbirinden az veya çok farklılık gösteren bazı Türk şive ve
lehçelerinin doğmasına yol açmıştır.
c) Kültürel Farklılaşma: Kültür,
bir milletin dil, din, sanat, örf ve âdetleri gibi hayata mal olmuş
maddî ve manevî değerlerinin hepsine birden verilen bir isimdir.
Milletlerin dinî hayatlarında, dillerinde, gelenek ve göreneklerinde
meydana gelen değişiklikler kültürel farklılaşmayı doğurur. Bu bazen çok yavaş, bazen de hızlı olur. edebiyatfatihi Toplumumuzda
kültürel farklılaşmanın en çarpıcı örneği, 1830'lârdan itibaren
başlayan "Batılılaşma" hareketinde görülür. Çok hızlı gerçekleşen bu
hareket, bazı sosyal bunalımları da beraberinde getirmiştir. Tabiî sanat
ve edebiyatfatihi edebiyatımız
bu kültürel farklılaşmadan hem etkilenmiş, hem de bu hareketin
yayılmasında etkili olmuştur. Edebiyatımızın devrelere ayrılmasında bu
ve buna benzer kültürel farklılaşmalar da bir kıstastır.
d) Dinî Hayat: Din,
topluma getirdiği değer hükümleriyle insanların düşünce yapılarını
etkiler ve değiştirir. İslâmiyet’in kabulünden önce Türkler, değişik
coğrafyalarda Şaman, Mani ve Buda dinlerini benimsemişlerdi. Bu
dinlerin etkilerine, o dönemde oluşturulan kitabe ve destanlarda
rastlıyoruz. İslâmiyet’in kabulünden sonra edebiyatımızda köklü
değişiklikler oluşmuştur. Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve
Osmanlılar gibi büyük devletler kuran Türkler, Araplar ve İranlılarla
yakın ilişkiler İçinde olmuşlardır. Bu ilişkiler sonucunda dil ve
edebiyatımızda, İran ve Arap dil ye edebiyatfatihi edebiyatlarının etkileri görülmüştür. İslâmiyet’in etkisi altında gelişen edebiyatımız Tanzimat'a kadar devam etmiştir.
3.
Üç gruba ayrılınız. Birinci grup İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı,
ikinci grup İslami Devir Türk Edebiyatı, üçüncü grup da Batı Tesirinde
Gelişen Türk Edebiyatının nelerden ya da kimlerden etkilendiğini
araştırsın.
0 yorum :
Yorum Gönder